NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ بْنُ
مَنِيعٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
النَّضْرِ حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
بْنُ سَعْدٍ
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أُسَامَةَ بْنِ
الْهَادِ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
دِينَارٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ أَبَرَّ
الْبِرِّ
صِلَةُ
الْمَرْءِ
أَهْلَ وُدِّ
أَبِيهِ
بَعْدَ أَنْ
يُوَلِّيَ
İbn Ömer'den (rivayet
edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kişi'nin babası
öldükten sonra baba dostlarına sılada bulunması iyiliklerin en
iyisindendir."
İzah:
Müslim, birr; Tirmizî,
birr; Ahmed b. Hanbel, II, 88, 91, 97.
Bu hadis-i şerif, baba
dostalarına sılada bulunmanın faziletine
delildir. Sılada bulunmaktan murad onların ziyaretlerine
gitmek, kendilerine ihsan ve ikramda bulunmak, gerekirse yardımlarına
koşmaktır. Buna sebep baba olduğu için, dostuna yapılan her nevi ihsan ve ikram
babaya da yapılmış gibi olur. Annelerle dedelerin, hocaların, karı ve
kocaların dostlarına yapılan ikram da bu hükümdedir.
Hadis-i şerif baba
hakkının pek büyük olduğuna da işaret etmektedir. Çünkü babanın dostlarına
yapılan ikram ve ihsan iyiliğin en faziletlisi olunca bizzat babaya yapılan
ikramın faziletini dille tarife imkân kalmaz.